Programlama Dilleri
Genel
amaçlı olsun özel amaçlı olsun tüm uygulama ve sistem yazılımları programlama dilleriyle yazılır. Bir programlama dili, insanların
bilgisayara çeşitli işlemler yaptırmasına imkan veren her türlü sembol,
karakter ve kurallar grubudur. Programlama dilleri insanlarla bilgisayarlar
arasında tercümanlık görevi yapar. Programlama dilleri, bilgisayara neyi, ne
zaman, nasıl yapacağını belirten deyim ve komutlar içerir. Programlama dilleri
zaman içerisinde gelişerek günümüzde çok kabiliyetli bir duruma gelmiştir.
Burada programlama dillerinin gelişme süreci kısaca incelenecektir. Programlama
dillerinin tarihi gelişimi Tablo 1.1.de verilmiştir. Kuşak Programlama Dili Periyod 1 Makine dili 1940 – 1950 arası 2 Assembly dili 1950’li yıllardan itibaren 3 Yüksek seviyeli diller 1960’lı yıllardan itibaren 4 Çok yüksek seviyeli diller 1970’li yıllardan itibaren 5 Yapay zekaya yönelik diller 1980’li yıllardan itibaren Tablo 1.1.Programlama Dillerinin Tarihi Gelişimi Düşük seviyeli diller : Bilgisayarların ilk dönemlerindeki programlama dilleri, kullanımı çok zor
olan makine dili ve assembly dilleriydi. Makine dili, geliştirilen ilk
programlama dilidir ve ilk kuşağı
temsil eder. Makine dilinde yazılan tüm komutlar 0 ve 1 lerden
oluşur. Bütün talimatlar en detaylı bir şekilde tanımlanır ve iki tabanlı
sayı sistemi kullanılarak kodlama yapılır. Assembly dilleri : İkinci kuşak dilerdir ve
geliştirilmesine 1950’li yılların başlarında Grace Hopper tarafından öncülük edilmiştir. Bu dillerde makine
dili talimatları daha kolay bir şekilde anlaşılabilecek ve hatırlanabilecek
olan sembollerle ifade edilir. Düşük seviyeli diller grubundan sayılmasına
rağmen, makine diline göre bir adım daha ileride olan assembly
dilleri günümüzde bile programcılar tarafından kullanılmaktadır. Çünkü bu
dillerle yazılan programlar genellikle çok hızlı çalışır ve daha az depolama
yüzeyi gerektirirler. Bununla birlikte bu dillerle programlama yapmak çok
yorucu, sıkıcı ve zaman alıcı olduğundan cazibesini kaybetmektedir. Yüksek seviyeli diller : Üçüncü kuşak
da denilen yüksek seviyeli programlama dilleri öğrenilmesi daha kolay,
program yazılması daha az zaman alan, daha iyi sonuçlar sağlayan programlama
dilleridir. Yüksek seviyeli dillerden birinde yazılan bir kaynak program
makine diline çevrilmek zorundadır. Dönüştürme işini gerçekleştiren
programa derleyici (compiler)
denir. Basic, Cobol,
Fortran ve Pascal dilleri
bu kategorideki programlama dillerine birkaç örnek oluşturur. Çok yüksek seviyeli diller : Bu diller
programlama işini çok daha kolaylaştırmıştır. Bu dillerdeki temel özellik
kullanıcıların bilgisayara bir şeyin nasıl yapılacağını değil, ne yapılacağını
ifade edebilmelerine imkan vermesidir. Örneğin; sayıların sıraya
dizdirilmesi işlemini yapabilmek için bir yüksek seviyeli dil ile karmaşık bir
mantık kullanarak 15-20 satırlık bir program yazmak gerekir. Bunun aksine bir
çok yüksek seviyeli(dördüncü kuşak) dil ile bir kullanıcının yapacağı iş;
sıraya dizilecek alanı, sıralama işleminin küçükten büyüğe mi yoksa büyükten
küçüğe mi yapılacağını belirlemek ve ekrandaki bir ikona tıklayarak yada bir
mönüden “sırala” komutunu seçerek sıralama işlemini gerçekleştirmektir. İlk
geliştirilen dördüncü kuşak diller ile daha sonraları geliştirilen diller
arasında bile takip edilen prosedürler ve kullanılan metotlar bakımından büyük
farklılıklar vardır. Yeni geliştirilen diller çok daha karmaşık işleri daha
kolay bir şekilde yapmaya imkan vermektedir.